2024 biterken Pandora'nın Kutusunu aralayalım 2025'te açarız. Aşağıdaki yazıda geçen özellikler "patron" olarak sizde yoksa sizi tebrik ederim... Evet, bence ülkemizin bazılarına göre rekor üstüne rekor kırarak arttırdığı ancak "genel ticaret sisteminin ihracata suni olarak eklediği" rakamlar olmasa yerinde sayan ihracatımızın önündeki en büyük engel P A T R O N L A R...
Esasen ilginçtir patronların bundan haberi de yoktur. Çünkü işi doğru yaptıklarını düşünmektedirler, ama daha NEYİ BİLMEDİKLERİNİ DAHİ BİLMEMEKTEDİRLER...
Aslında kızmamak gerekir çünkü ülkemizdeki işletmelerin sayıca %99.7'si KOBİ'dir ve KOBİ patronlarının geçmişine baktığımızda tamamına yakınının üretimden geldiği (yani ya işçi ya usta başı en iyisi üretim şefi) görülür. Bu kötü bir şey mi? Hayır !!. Elbette değil. Ekonomilerin büyümesinin bir nedeni ve sebebi bu, çok normal. Ancak, kendi işinin başına geçen Ahmet, cebinde sadece üretim bilgisi ve eleman olarak çalıştığı işletmenin müşteri bilgilerine sahiptir. İşte burada patronların pazarlama satış ve dış ticaret ile ilk sorunu ortaya çıkar. Çünkü daha önceki işletmede bu işleri yapan Ayşe Hanım ve Tolga Beyler vardır. Şimdi kim yapacak ? Kurduğu kendi işletmesi muhasebe, çay ocağı belki mutfak ve belki gelenleri karşılayacak bir sekreteryadan ibarettir. Bu yapı aslında Ahmet'i bir kaç yıl götürür ama konu işletmeyi büyütmeye ya da ihracat yapan arkadaşlarının satın aldığı Bodrum'daki gibi bir yazlık ya da son model bir araba almaya gelince bu ihracat ne ola diye soruşturmalar başlar. Kolay değildir. Bazıları vaz geçer. Hiç başlamaz. Ciğere bakan kedi misali yazlığı ve arabayı başka bahara bırakır. Mutlaka bir haklı nedeni de vardır etrafındakiler söyleyecek !!.
Okumaz, merak etmez, eğitimlere gelmez (çünkü Ahmet artık Patrondur), eğitimlere kazara katılsa da eğer eğitime katılanlar işletmelerin personeli ise ilk arada hatta bir telefon bahanesi ile ilk derste kaçar. O gün bir daha kimse görmez... Ticaret ve/veya Sanayi Odalarının ya da İhracatçı Birliklerinin yıllık değerlendirmelerinde en başta gelen şikayetçidir Ahmet eğitim verilmiyor diye. Kılıf bulmak kolaydır Patronlar için. Ya devlet yeterince destek vermiyordur, ya kur uygun değildir ya da YEŞİL PASAPORTU YOKTUR patronun. Olsa dünyaları satacak aslında...
Okumadığı için ihracatın uluslararası aktif ya da pasif pazarlamaya ne derece bağlı olduğunu bilmez. Patronun tek pazarlama aracı okulu yeni bitirmiş bir arkadaşın çocuğu veya bir aile ferdi ve Ahmet'in bu gence verdiği internet bağlantısı olan bir laptoptır. Bu hareket ile Ahmet dost meclislerinde dış ticaret birimi kurduğunu ilan eder. Aylar yıllar geçer tek bir ihracat yapamaz. Ailedeki tüm gençler Ahmet'in elinden geçer ama hep kusurlu bu gençlerdir. AHMET SORUNU HİÇ KENDİNDE GÖRMEZ, GÖREMEZ ÇÜNKÜ AHMET ÖYLE YETİŞTİRİLMEMİŞTİR... Bitmedi, devam edecek...
コメント