top of page
Yazarın fotoğrafıHakan AKIN

Türkiye'de İhracatın Önündeki En Büyük Engel Patronlardır - 2

Kaldığımız yerden devam edelim...


Ahmet ihracat yapamamasının sorumlusu olarak hep işe aldığı gençleri görür. 3-4 ayda bir personel değişir. Sorun işe alınan gençler de değil Ahmet'in kuramadığı sistemdedir. Aslında işe aldığı gençlerden istediği tek şey ona müşteri bulunmasıdır. Sanki "Türkiye'nin sınır kapılarında ellerinde çanta çanta dolarla bekleyen müşteriler var" diye düşünmektedir hatta hepsi de Ahmet'in malının peşindedir. Ahmet malı üretti mi sattığını sanmaktadır. Malı üretmeden önce satması gerektiğini çok acı bir şekilde yıllar yıllar sonra belki öğrenecektir.



Ahmet pazara nasıl gireceğini bilmez, pazar araştırmasını hala müşavirlerden liste toplamak olduğunu düşünmektedir, web sitesi rezalettir, ürünün uluslararası piyasada karşılaşacağı teknik engellerden bihaberdir. Rakibinin gümrük vergisi ve kdv ödemeden hammadde ithalatı yaptığını hatta iç piyasadan aldığını duyduğunda rakibi derhal hükümetin adamı olur ama kendi bu işin nasıl yapıldığını öğrenmeye yeltenmez. Zaten yeltense de bu işlemleri öğrenecek, takip edecek, belgeleri düzenleyecek ve takip edecek insanı da yoktur. İhracatta devlet desteklerini bilmez, öğrendiğinde dili tutulur, bunları öğretmiyorlar diye yetkililere bol bol küfür eder ama yine de hiç birini kullanmaz, çünkü kullanamaz, çünkü başvuru yapamaz. Olmaz ama olur da bir gün başvuru yapar ve mesela pazar araştırma desteği için yurtdışına giderse elbette birinci sınıf uçar ama devlet birinci sınıf uçak biletine destek vermeyince devleti şikayet eder. Bunun adı "devlet ihracatçıyı desteklemiyor" olur. Ahmet'te bahane bitmez.


Bütçe Ahmet'in en sevmediği konudur. İhracatçı Birliğindeki bir toplantıda ihracatın bir plan ve program kapsamında yürütülmesi gerektiği anlatılmıştır. Bunun da bir bütçe gerektirdiği konuşmacı tarafından belirtilmiştir. Ahmet dış ticaretçisinden bir plan yapmasını ister; 2025 yılı için fuar, iş gezisi vb faaliyetler planlamasını ister. Genç, "peki bütçemiz nedir?" diye sorar haklı olarak. Cevap "sen planla ben zamanı gelince bütçe bulurum" şeklindedir ama o bütçe hiç bir zaman bulunmaz.


Bir gün Ahmet'i Mehmet adında bir tüccar ziyaret eder. Mehmet bir ihracatçı firma sahibidir ve Polonya'da bir müşterisinin tam Ahmet'in ürettiği kalitede ve özelliklere sahip bir ürün satın almak istediğini söyler. Fiyat ve teslim şartlarını konuşurlar, anlaşırlar. Proje gereği Ahmet Mehmet'e yurt içi satış yapacak ve ihracatı Mehmet'in firması yapacaktır. Mehmet ödemeyi peşin yapacaktır. Ahmet mutludur. Hem satış yapmış, hem de peşin satış yapmış hem de ürünü ihraç olmuştur. Ancak, Ahmet'in içine bir kurt düşer. Bu Mehmet mutlaka bu işten para kazanmıştır. Neden Mehmet üretmek için dünya emek harcadığı ürün için hiç bir şey yapmadan para kazansın ki. Ahmet yine yanılmaktadır: Üretmek değil satmak zordur. Satılmayan bir ürünün hiç bir değeri yoktur. Ahmet sağdan soldan Mehmet'in Polonya'daki müşterisinin adını nereden öğrenebileceğini soruşturur ve "ihraç kayıtlı teslim" yaparsa Mehmet'in gümrük beyannamelerini Ahmet'e teslim etmesi gerektiğini öğrenir. Mehmetle görüşüp satışları artık bu şekilde yapacağını söyler. Mehmet nedenini sorduğunda "bu yolla kendisinin de ihracatçı olarak kaydedileceğini öğrendiğini" söyler ki doğrudur. Böylece Ahmet Polonya'daki müşteriyi öğrenir. Dış ticaretçisine firma ile direkt irtibat kurmasını ister. Polonya'ya mesaj gönderir dış ticaretçi ama ne Mehmet'i ne de Polonyalıyı kimse görmez duymaz, tabi siparişler de kesilir. Bir ay sonra Mehmet'in tedariği başka bir firmadan yapmakta olduğunu öğrenir. Ahmet dış ticarette iş ahlâkının ne olduğunu bilmemektedir. Bu bir kaç defa daha başını ağrıtacaktır.


Ahmet çevresinde ihracat yapan arkadaşlarından yurtdışındaki müşterileri nasıl bulduklarını sorar. Bunun en kısa yolunun rakiplerin yurtdışındaki müşterilerini öğrenmek olduğunu öğrenir. Peki bu

nasıl olacak? Bu bilginin nakliye şirketlerinden ve gümrük müşavirlerinden belli bir ücret karşılığı öğrenilebileceği kendisine söylenir. Ahmet durur mu? Derhal harekete geçer. Hatta uluslararası bazı web sitelerinden yıllık 3-4 bin ABD$ karşılığında tüm dünyadaki rakiplerin faaliyetlerinin öğrenilebileceği belirtilir. Ahmet bir kaç ay içerisinde binlerce gerçek ithalatçının bilgisine ulaşır. Herbirine hazırladıkları bir tanıtım yazısı gönderilir. Ahmet en kötü ihtimalle %10'una satış yapsa yıl sonunda zengin olacağını hesaplar ama bir cent mal satamaz. Nedeni bir sonraki yazıda.....



215 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page